9 Kasım 2010 Salı

KEKLİK TÜRKÜSÜ

http://fizy.com/#s/1aiyg7
Keklik dağlarda çağlar
Yavrum diye diye ağlar
Günden güne yansa dağlar

Ağlarım ben kekliğime ley ley
Seherde öten bülbüle ey
ipeklenmiş tüyllerine
Yanaktaki benlerine ley ley
Ağlarım ben kekliğime

Keklik bizden uzaklaştı
Yolumuz sarpa dolaştı
Hünkâr Kal'asını aştı
Belki yavrusuna kavuştu

Ağlarım ben kekliğime ley ley
Seherde öten bülbüle ey
ipeklenmiş tüyllerine
Yanaktaki benlerine ley ley
Ağlarım ben kekliğime

Keklik küsme barışalım
Yuvamıza kavuşalım
Senden ötmek benden gitmek
Yolumuzda ağlaşalım

Ağlarım ben kekliğime ley ley
Seherde öten bülbüle ey
ipeklenmiş tüyllerine
Yanaktaki benlerine ley ley
Ağlarım ben kekliğime
Bu türkünün şairi Faruk Nafız Çamlıbel.Müzeyyen Senar'dan dinlenince öyle güzel gidiyor ki.Keklik Türk Edebiyatı'nda ötüşü güzel olmasından dolayı sevgiliye aşık olanlar için söylenir.Bahçede güllere konan keklik izlenirse deli deriz.Her tarafından kan aktığı halde hem öter hem de gülden ayrılmaz.Böyle bir kuşun deliliği aşkındandır.Çileye aşıktır,mihnete aşıktır.Artık sevgilinin onu dinlemesi de ona kavuşması da önemli değildir.Aşkın yüce duygusuna kaptırır kendini.
Bu türkü hüzünlüdür efendim.Rakı balık yanında efkarlı efkarlı ah ulan dedirtecek bu türkü insanı içten içe hislendirir.Yavrusundan ayrılmış,dağlarda çağıldayan,derdini diye diye ağlayan sahibini de ağlatır.Keklik yavrusuna ağlar biz ağlayan istikbalimize...
Keklik neden insanı derde salarsın diye içlenerek dinlediğim türkülerdendir tavsiye ederim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder